‘Proje okul’ uygulamasına mahkemeden YD kararı
Nitelikli öğrenci yetiştirme iddiasıyla kurulan proje okullarda öğretmen atamaları yargıya takıldı. Mahkeme, proje okul sisteminin eğitim hakkını zedelediğine hükmetti.

İstanbul 4. İdare Mahkemesi, proje okul uygulaması kapsamında görev süresi uzatılmayan bir öğretmenle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, işlemin eğitim öğretim yılı içinde yapılmasının öğrenciler açısından telafisi güç zararlar doğuracağına dikkat çekti.
Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi’nde 2007’den beri görev yapan bir öğretmen adına, Eğitim-İş avukatlarının desteğiyle dava açıldı. Mahkeme kararında, idarenin öğretmenin görev süresini neden uzatmadığını açıklamak zorunda olduğu vurgulandı.
"BU KARAR EMSAL NİTELİKTE"
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, kararı “emsal nitelikte” olarak değerlendirirken, proje okul sisteminin eğitimde eşitliği yok ettiğini söyledi. Özbay, “Devlet tüm çocuklara eşit eğitim hakkı sunmakla yükümlüdür. Proje okulları, bu hakkı bölüyor. Atamalarda kriter yok, keyfiyet var. Liyakatin yerini torpil aldı” dedi.
Özbay, proje okul uygulamasının sadece öğretmenleri değil, öğrencileri de mağdur ettiğini belirtti. Öğretmenlerin yıllarca görev yaptıkları okullardan gerekçesiz şekilde uzaklaştırıldığını hatırlatarak şöyle devam etti: “Kriterleri net olmayan bu sistem, hem mevcut öğretmenin motivasyonunu düşürüyor hem de oraya yeni atanan öğretmeni ‘torpilli’ algısıyla karşı karşıya bırakıyor. Okul iklimi bozuluyor, eğitimde kaos büyüyor.”
EĞİTİM-İŞ'TEN ÇAĞRI: "PROJE OKULLARI KALDIRILSIN"
Kadem Özbay, uygulamanın sadece öğretmenleri değil velileri de sistemden soğuttuğunu söyledi. Atamalarda siyasi ve cemaat ilişkilerinin belirleyici hale geldiğini öne sürerek, “Bu okullara yönetici atamak isteyenler, MEB yerine parti il binalarını, vakıf ofislerini ziyaret ediyor. Eğitim sistemi çürütülüyor. Liyakatsizlik kurumu yozlaştırır, çürütür” ifadelerini kullandı.
Özbay son olarak, proje okul sisteminin kaldırılması, tüm öğretmen atamalarında objektif kriterlerin geçerli olduğu şeffaf bir yönetmeliğin yürürlüğe konması çağrısında bulundu.
Karar metninde öne çıkan bir diğer vurgu ise idareye yönelik sorular oldu. Mahkeme, davalı Milli Eğitim Bakanlığı’ndan şu sorulara yanıt istedi:
- Kaç öğretmenin görev süresi doldu?
- Kaçı süre uzatımı için başvurdu?
- Kaçının süresi uzatıldı, kaçınınki reddedildi?
- Reddedilenler hangi objektif kritere göre seçildi?
Bu sorular, bugüne kadar “gerekçesiz” olarak yapılan görevden alma ve atamaların hukuka uygunluğunu tartışmaya açtı.