Enflasyon tahmini sabit mi kalacak, yükseltilecek mi? Kritik gün!
Merkez Bankası, yılın ikinci Enflasyon Raporu'nu yarın açıklıyor. Piyasa, metindeki tahmine değil, satır aralarındaki mesajlara odaklanacak: Faiz indirimi için kapı aralanacak mı, yoksa sıkı duruş mu sürecek?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu yarın kamuoyuyla paylaşacak. Ancak raporun kendisinden ziyade, 2025 yıl sonu enflasyon tahmininde yapılacak revizyon ya da sabit bırakılma kararı piyasalar açısından belirleyici olacak. Uzmanlara göre bu karar, Merkez Bankası’nın önümüzdeki döneme ilişkin faiz politikasına dair ipuçları taşıyacak.
Faiz baskısı arttı, tahmin indirime mi hizmet edecek?
TCMB’nin bir önceki Enflasyon Raporu’nda 2025 yıl sonu için açıkladığı yüzde 24’lük tahminin güncellenip güncellenmeyeceği merak ediliyor. Üst bantta yüzde 29’luk bir aralık öngörülse de, yılın ilk dört ayında gerçekleşen yüzde 13,36’lık TÜFE artışı, hedefe ulaşmanın hayli güç olduğunu gösteriyor.
Geçmiş dört yılın aynı dönem verileri incelendiğinde mayıs-aralık aylarında yaşanan artışlar sırasıyla yüzde 29 (2021), yüzde 25 (2022), yüzde 43 (2023) ve yüzde 22 (2024) olarak gerçekleşti. Bu tablo, sekiz ayda sadece yüzde 9,39’luk bir artış öngören tahminin oldukça iyimser olduğunu ortaya koyuyor.
Faiz indirimi beklentisi: 19 Haziran işaretlenmiş durumda
Piyasalarda 19 Haziran’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında mütevazı da olsa bir faiz indirimi yapılacağı beklentisi oluşmuş durumda. Bu nedenle Merkez Bankası’nın tahminini sabit tutması, “faiz indirimi yaklaşıyor” mesajı olarak okunabilir.
Öte yandan mart ayındaki PPK toplantısında politika faizi yüzde 46’ya, gecelik fonlama faizi yüzde 49’a çıkarılmış, son bir ayda ise ortalama yüzde 48,61 seviyesinden piyasaya likidite sağlanmıştı.
Tahmin artarsa, indirim rafa kalkar
Uzmanlar, tahminin yüzde 26 veya 27’ye çıkarılmasının daha gerçekçi bir yaklaşım olacağını ifade ediyor. Böyle bir karar, enflasyonla mücadelede kararlılığın sürdüğü mesajını taşıyacak ve yaz aylarında faiz indirimi beklentilerini öteleyecek.
Ancak tahminin yukarı çekilmesi ile faiz indiriminin aynı anda gerçekleşmesi çelişkili bir duruş olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle TCMB’nin vereceği mesaj ya enflasyonla mücadelede sıkı duruşu, ya da piyasaları rahatlatmayı önceleyecek.
Makul olan: Tahmin artışıyla güven mesajı verilmesi
Ekonomistler, mevcut veriler ışığında yüzde 24’lük tahminin tutulmasının olanaksız olduğunu belirtiyor. Bu nedenle enflasyon tahmininin yukarı yönlü güncellenmesi, belirsizliğin azaltılması ve Merkez Bankası’nın güvenilirlik algısının korunması açısından kritik görülüyor.
Ancak bu rasyonel beklentiye karşın, piyasanın baskısı ve faiz indirimi isteği TCMB üzerinde ciddi bir etki yaratmış durumda. Merkez’in yarınki kararı, sadece teknik bir güncelleme değil, aynı zamanda ekonomik politikanın yönüne dair stratejik bir duruş olarak değerlendirilecek.