Terörsüz Türkiye sürecini baltalamak isteyenler pusuda!
Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin provokasyon uyarısında bulunan MSB kaynakları, hem terör örgütü içinden hem de dışarıdan süreci provoke etmek isteyenlerin olduğuna, buna çok dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Suriye ziyaretini değerlendiren MSB kaynakları, askerî personelin de söz konusu toplantıya iştirak ettiğini söyledi. Teknik görüşmelerin devam ettiğini kaydeden kaynaklar, Türkiye ve Suriye arasında savunmayı güçlendirecek terörle mücadele konularının ele alındığını belirtti. Suriye hükûmetinin bir ajandası ve bir önceliği olduğunu belirten kaynaklar “Millî Savunma Bakanlığı heyetimiz, Savunma ve Güvenlik Genel Müdürü başkanlığında, Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhef Ebu Kasra ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ve Suriye arasında savunma alanında iş birliğini güçlendirme, Suriye’nin güvenlik kapasitesini artırma, iki ülke arasında koordinasyonu geliştirme ve terörle mücadelede iş birliği konuları ele alındı. Bu ziyaret, Türkiye-Suriye normalleşme sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirilmekte ve bölgedeki istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımıza katkı sağlanıyor” dedi. SDG’nin Suriye ordusuna entegre olma sürecinin yakından takip edildiğini ifade eden kaynaklar, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin provokasyon uyarısında bulundu. MSB kaynakları hem terör örgütü içinden hem de dışardan süreci provoke etmek isteyenlerin olduğuna, buna çok dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye-İsrail Çatışmasızlık Mekanizmasını da değerlendiren kaynaklar “Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda, teknik görüşmeler muhataplarımız ile koordineli devam ediyor” ifadesini kullandı.
AKILLICA BİR ADIM DEĞİL
Yunanistan Dışişleri Bakanlığının Türkiye’yi AB Savunma Projelerinin dışında bırakma çabalarına yönelik soruları da cevaplayan kaynaklar, Türkiye’nin bölgesinde sahip olduğu kritik rolü ve Avrupa’nın güvenliği için önemini yok saymaya yönelik çabaların başarısız olmaya mahkûm olduğunu kaydetti. Kaynaklar şu değerlendirmede bulundu: İkili anlaşmazlıkları çok taraflı platformlara taşımak ve ülkemizi dışlamaya yönelik bir tutum sergilemek iyi niyetli olmadığı gibi akıllıca bir adım da değil. NATO ve AGİT üyesi, AB’nin ise aday ülkesi olarak Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin gücünü anlamayanlara anlatmaya devam edeceğiz. Diğer yandan AB üyeliği ülkemiz için stratejik bir hedef olmaya devam ediyor.
ÖNCE TARİHİNİZLE YÜZLEŞİN
Yunan makamlarının 19 Mayıs’ta sözde Pontus iddialarıyla ilgili açıklamalarını da değerlendiren kaynaklar “Asılsız iddialarla şanlı tarihimizi karalamayı ve milletimizin millî mücadelesine gölge düşürmeyi hedefleyenler ne kadar çabalarsa çabalasın tarih ve hakikat değiştirilemez. Tarihsel gerçekleri çarpıtarak bir soykırım yalanı ortaya atanların gerçekleştirdikleri katliamların vahşeti, bugün hâlâ toplumsal hafızada yer almaya devam etmektedir. Bizleri gerçekleşmemiş suçların faili olarak göstermeye çalışanlar, bu beyhude çabadan vazgeçmeli ve önce kendi tarihlerinin kirli sayfaları ile yüzleşecek cesareti göstermelidir” ifadelerini kullandı.
